- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Hayatımızdaki Ekonomi
-
Özgün Adı:
Economics for Humans -
Kategori:
Cogito -
Yazar:
Julie A. Nelson -
Çeviren:
Didem Kizen -
ISBN:
978-975-08-2061-8 -
Sayfa Sayısı:
124 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ağustos 2011 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
3. Baskı / Nisan 2018
Şirketlerin hem sosyal hem de çevresel sorumluluk almalarını beklemek çok şey istemek mi?
Çocuk ve yaşlı bakımı ticari olarak sağlandığında, bakım başka bir metaya mı dönüşüyor?
Ekonominin insan kontrolünün dışında işleyen soğuk ve kalpsiz bir sistem olduğuna inanan birçok kişi bu sorulara evet yanıtını verecektir. Bu coşkulu ve sezgisel/öngörülü çalışmada, Julie A. Nelson, bize ekonomik hayatlarımızın ahlaki değerlerimiz ve insan ilişkilerimizden bir biçimde ayrı olduğunu söyleyen teorileri çürütüyor.
Bir manifestodan eksik kalır yanı olmayan "Hayatımızdaki Ekonomi" okuyucuların ekonomiye bakış açılarını, olasılıklarını ve ekonominin içindeki yerlerini tazeleyecek ve esin kaynağı olacak.
İktisadın Başlangıcı
Yaşamın bir parçasının “ekonomik” olduğu düşüncesinin hayal gücünden yoksun bir kökeni vardır. Ekonomik kelimesi Yunanca “ev” ve “yönetim” anlamlarına gelen oikos ve nomos sözcüklerinden gelmektedir. Oxford İngilizce Sözlüğü’ne göre erken dönem İngilizcesinde bu sözcüğü “Ekonomi sanatını uyguladı... çekip çevirmesi gereken bir evi vardı (1697)” gibi bir cümle içinde kullanabilirdiniz. İyi bir ev sahibi, yiyecek ve diğer yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasını garanti altına alarak evini idare ederdi.
İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünde ev ekonomisi nüfusun büyük çoğunluğu için yavaş yavaş değişen geleneklerin dayattığı görevlerle beraber aslında erzak teminiyle ilgili bir meseleydi. Hâkim sınıfların yalnızca küçük bir kısmı servetlerini toprak ve altın ile ölçerdi. Ekonomi, erzak ihtiyacının giderilmesi ve ikincil olarak da hâkim sınıfı destekleyen vergilendirme anlamına geliyordu. Tüccar sınıfı yeterince gelişmemişti.
On sekizinci yüzyılın ortalarında İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimi her şeyi temelinden değiştirdi. Fabrika üretiminin örgütlenmesi ve fabrikada üretilen ürünler için pazarların gelişmesiyle birlikte erzak temin etme ilişkileri yeni bir boyut kazandı. Paranın ve pazarın bu artan kullanımı, maaşlı çalışanların giderek büyüyen önemi, endüstriyel üretimi beslemek için finansal ve fiziksel sermayenin oynadığı yeni rol, büyük oranda durağan olan durumu sürekli bir hareket ve büyük bir değişime sürükledi. Servet gitgide iş üretimi ve kâr ile özdeşleştirildi. Bir yanda girişimciler ve fabrika sahipleri diğer yanda maaşlı çalışanlar olmak üzere yeni sınıflar ortaya çıktı.