Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi 5. Kitap

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Akkirman, Belgrad, Gelibolu, Manastır, Özü, Saraybosna, Slovenya, Tokat, Üsküp (kutulu 2 cilt)

Bu seyahat boyunca da pek çok macera yaşayacak olan Evliyâ Çelebi, gezdiği yerlere dair verdiği bilgilerle tarihin en önemli olaylarına ışık tutacaktır.

Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme’sinin beşinci cildinde, doğu gezisini tamamlayıp batıya yönelir. Uzun süre kaldığı Bitlis’ten ayrılıp Tokat yoluyla İstanbul’a gelir. Şimdiye kadar bütün seyahatlerini paşalarla birlikte ve bazen de görevli olarak yapan seyyahımız, 51 yıl süren gezisi boyunca bir defa padişahın maiyetinde seyahate çıkmıştır. Bu da Sultan IV. Mehmed ile birlikte İstanbul’dan Kale-i Sultaniye’ye kadar devam eden seyahattir.
Daha önce yaptığı Balkanlar gezisinden sonra bu sefer başladığı Avrupa gezisi yıllar boyu sürecek ve Kafkasya, Kırım, Romanya, Macaristan, Sırbistan, Adriyatik kıyıları, Arnavutluk, Yunanistan ve Girit, Avrupa kıtasındaki Osmanlı topraklarında gezip görmediği yer kalmayacaktır. Ayrıca Avusturya, Slovenya, Çek, Lehistan vs. gibi Osmanlı komşularının topraklarını da gezecek, hatta bazı yerlere tekrar tekrar gidecektir.

Menârek Köyü

Menzili Akra toprağındadır, ama Musul hükmünde 500 haneli tamamen Yezidî Kürtleridir ki Allah saklasın bir Müslümanı kat-letmeye fırsat ararlar. Eğer yüzlerine karşı şeytana, Yezid'e ve kara köpeğe lânet desen o an aman ve zaman vermeyip adamı katl ederler. Ve eğer bir soğanı ayağının altında ezsen ve yahut bir kara köpeği vursan o an hemen o Müslümanı katl ederler. Menârek adında bir uğursuz melun Yezidî Kürtleridir ve hepsi tüfeng-atıcıdırlar ki serçeyi kurşunla gözünden vururlar. Bu Menâr Köyü'nden yine doğu ile kuzeye meyilli dağlar içinde bir menzilde, Dâsni Beyi: Dühük toprağında Musul hükmünde aşiret bey-lerinden ulu beydir. Musul paşasının mektubunu verince cihan onun olup bizlere hayli ikram etti. Hoş-sohbet zarif bir adamdır, ama tam 10 bin adet seçkin tüfeng-atıcı Yezidî ve dinsiz melun kavimlerdir. Bu Yezidî taifesi, diğer Halitî, Çekvanî, Sincarî ve Bâpirî, Yezidî melunlarından bin kat sert dinsiz Yezidîlerdir. Hatta melun, pis atalarından beri Kerbelâ Çölü'nde İmam Hüseyin'in ve diğer şehitlerin kanlarını Kerbelâ toprağı ile toplayıp her melun evlerinde saklayıp can otu gibi birbirlerine hediye gönde-rirler. Bir melunu ölse veya bir veled-i zinası doğsa ölülerini ve dirilerini soğan suyuyla bapirleri (yaşlı adamları, aşiret reisleri) ve ebeleri yıkarlar, Hazret-i İmam Hüseyin'in kanını ölülerine ve pis veletlerine buhur yerine yakarlar. Yüzlerce melunların hanelerinde saklı Kerbelâ Çölü şehitle-rinin esvapları ve silâhları vardır ki birbirleriyle aralarında, "Atamız şu kadar Hüseynî katletmiştir" diye övünürler. Bir kimsenin hanesinde Hüseyin kanı kalmasa Kerbelâ Çölü'nde İmam Hüseyin'in şehit olduğu yerden Kerbelâ toprağı getirtip elbette bir Müslüman şehit ettiklerinde Kerbelâ toprağını o kan ile karıştırıp gerektiği zamanlarda buhur edip yakarlar. Tâ bu mertebe melun Dâsni Yezidîleridir. Kürt dilinde "Dâsni" (---) demektir, yani son derece savaşçı kavimdir, ama Tanrı'nın hikmeti bu melun kavmin içinde,

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.