Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi 4. Kitap

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Bağdad - Basra - Bitlis  - Diyarbakır  - Isfahan - Malatya - Mardin - Musul - Tebriz - Van (Kutulu 2 cilt)

Seyahatnâme serisinin belki de en renkli cildi bu olsa gerek. Hem çok yerler gezip görür, hem çok savaşlara katılır, hem de inanılması güç maceralar yaşar.


Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme’sinin dördüncü cildinde, Osmanlı Devleti’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde gezip dolaşır, dost meclislerinde bulunur, ziyafetlere konar, savaşlara katılır, tehlikelere atılır, bazen de tatlı canını zor kurtarır. Özellikle gezdiği bölgelerin yerleşik kavimlerini, inançlarını, âdetlerini, yiyecek ve içeceklerini başka bir kaynakta bulamayacağımız kadar ayrıntılı olarak anlatır. İlk uğradığı şehir Malatya’dır. Daha sonra Diyarbakır’a geçip bu tarihî şehirden uzun uzun bahseder. Bitlis’e geçen Evliyâ Çelebi, hayran kaldığı Bitlis Hanı Abdâl Han’ı zamanının en bilge kişisi olarak bizlere tanıtır, Bitlis Beyliği’ni, dolayısıyla o tarihlerde yurtluk ve ocaklık olarak hüküm süren doğudaki diğer beylikleri, Bitlis Hanı’yla yapılan savaşı ve yeni han seçilmesini anlatır.  Seyahatnâme serisinin belki de en renkli cildi bu olsa gerek. Hem çok yerler gezipgörür, hem çok savaşlara katılır, hem de inanılması güç maceralar yaşar.

Güzel Rukbe Yurdu, yani Malatya Kalesi'nin özellikleri

Rum diyarındandır. Yunanca'da Rukbe derler, eski şehirdir. İlk başlarda Hazret-i Yunus aleyhisselâm Musul Şehri'nde iken ona iman getiren Rukbe adındaki kayser, güvenli bir yurt olması için bu Malatya yerinin suyu ve havasını beğenip bir kale yapar, böylece büyük bir şehir olur. Daha sonra meliklerden melike geçip Hazret-i Peygamber zamanında Bağdad, Medâyin, Kûfe, Rakka, Rum ve bu Malatya, Âdil Nuşirevan hükmünde iken o kadar mamur oldu ki "Rukbe Yurdu" diye dünyanın seçkini büyük bir şehir oldu. Harun Reşid defalarca bu Malatya'yı kuşattı ama sonunda alamadan döndü. Tanrı'nın hikmeti Peygamberimizin Hicreti yılından 200 yıl geçince Hazret-i Ömer (Allah ondan razı olsun) evlatlarından Emir Ziyâd, onun oğlu Emir Lokman ve onun oğlu Emir Ömer 200.000 İslâm askeri ile gelip bu kaleyi kuşattı. Diri ve Kadîr olan Allah'ın emriyle kırk yedinci günü Seyyid Battal Gazi'nin babası Hazret-i Hüseyin Gazi tarafından fethedildi. Emir Ömer bu kalenin mülküyle birlikte idaresini fethine sebep olan Hüseyin Gazi'ye bağışladı, Rukbe yurdu iken "Halife yurdu" oldu. Daha sonra Seyyid Battal Cafer Gazi bu şehirde dünyaya gelip gaziler yurdu oldu. Sonra Hicretin 239'unda [853] Alina Tekür Malatya'yı istila etti. Bu tarihte Abbasî halifelerinden Yahya b. Ali halife iken Hüseyin Gazi hayatta idi ve oğlu Battal Cafer Gazi de birlikte idi. Hepsi 50.000 askerle yine Malatya'yı büyük savaşla fethedip kalesine bir daha kâfirler tamah etmesin için temellerinden yıktılar. Bu [193a] savaştan 16 sene geçip hicretin 244. [858] senesi olunca Harun Reşid müstakil Bağdad halifesi oldu, daha önce başkomutanlıkla gelip 150 bin asker ile bu Malatya'yı alamadan döndüğünden bu Malatya'da arzusu kalmış idi. Seyyid Battal Gazi hatırı için nice Irak hazineleri masraf edip Malatya'ya sağlam bir sur inşa etti.
* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.