Görünmez Arkadaşım

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

1926, Venedik doğumlu yazar, henüz 6 yaşındayken “farklı-öteki” olmanın ne demek olduğunu anladı. Annesiyle babası ayrıldı. Ardından, 13 yaşındayken, insanın annesinin Yahudi olmasının ve ırkçı yasaların sonuçlarına katlanmanın da ne demek olduğunu anladı. Annesi Maria Luzzatto ile uzun süre saklanarak yaşamak zorunda kaldı. Ana-kız direniş mücadelesine katıldı, savaşın bitiminde 1945’te annesi ölünce, Lucia babasının yanına Floransa’ya döndü. Üniversitede edebiyat bölümünde eğitimini sürdürdü. İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne kadar çocuklar ve gençler için yazan büyük yazarlardan biri olarak nitelendi.

Görünmez Arkadaşım büyüme yaşlarında karşı karşıya kalınan büyük değişiklikler ve bu değişikliklerin yarattığı korkular üzerine odaklanan, mizahi bir dille anlatılmış bir kitap.
Babasının iş değişikliği nedeniyle ailesiyle başka bir şehre taşınmak zorunda kalan Gianni bu durumdan hiç hoşnut değildir. Evi, mahallesi, komşuları, okulu, arkadaşları, yaşadığı yer, her şey değişecektir. Bu kopuş, Gianni’nin üzerinde büyük bir endişe ve baskı oluşturmaktadır. Neyse ki yanında, başı sıkıştığında yardımına koşan ve sorunlar karşısında gülerek çözüm üretmeyi bilen, görünmez arkadaşı Pak vardır.
Denizin Dibindeki Ev kitabından sonra, Lucia Tumiati’nin Görünmez Arkadaşım kitabını da Filiz Özdem çevirdi.

“Çok korkunç! Bir dakikalığına olsa geri dönüp pencerenin önünde oturmayı isterdim. Evimin seslerini dinlemeyi isterdim. Gözüm kapalı evde gezinmeyi isterdim çünkü her köşesini, her mobilyasını, her kapısını ezbere biliyorum.”
         “Söyledim sana, bunu yapamazsın çünkü oradakiler artık senin eşyaların değil. Hem de bambaşka bir biçimde yerleştirilmiştir.”
         “Niye değişik olsun ki? Her evde yatak odası, oturma odası, mutfak vardır. Herkesin yatağı, dolabı, sandalyesi vardır, tıpkı benim odamda olduğu gibi.”
         “Gianni, kes artık zırvalamayı. Herkes birbirinden farklıdır.”
“Nasıl olur, hepimiz birbirimize benzemiyor muyuz?”
“Benziyoruz elbette. Herkesin bir beyni (seninki biraz küçük ama), bir karaciğeri, iki eli, iki gözü var. Ama zevkleri farklıdır,doğası gereği alışkanlıkları, istekleri, eşyaları…”
“Olabilir ama eminim ki taşınan herkes rüyasında eski evine döndüğünü görüyordur.”
“Güzel söyledin, rüyasında görür. Rüyanda zamanda ileri geri gidebilirsin. Ama uyanıkken zaman sadece ilerler.”
“O zaman, yaşamak dediğin hep ileri marş gitmeye mecbur olmak.”
“Yürümek güzeldir Gianni. Büyümek ve hep yeni şeyler yapmak güzel. Yeni dünyalar keşfetmek, yeni olaylara tanık olmak, yeni dostlar tanımak…”
“İyi de ben hangi cesaretle bugüne kadar hiç açmadığım bir kapıyı açacağım? Ne bileyim, nereye gireceğim o kapıdan? Evden çıktığımda ne bileceğim önümdeki sokağın nereye gittiğini? Yürüdüğümde okulun yolunu nereden bileceğim? Nerede olduğumu bilmeden, nereye gideceğimi bilmeden evin etrafında dönüp duracak mıyım?”
“Sen gerçekten bir felaketsin. İnsan hiç mi maceraya açık olmaz? Ya açtığın kapının arkasında seni teraslı bir oda bekliyorsa?”

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.