Eleştirel Denemeler

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Yazı’nın ve yazın’ın büyük ustası Roland Barthes denemeleriyle YKY’de.

“Limonun başlangıçtaki biçimine gereksinim duyar mıyım? Bütünüyle ampirik insanlığımın gerek duyduğu şey kullanıma hazır edilmiş limondur, yarı soyulmuş, yarı kesilmiş, yarı limon, yarı tazelik, kusursuz ve yararsız elipsinin çarpıcılığıyla ekonomik niteliklerinin birincisiyle, büzüşmeyle değiş tokuş ettiği o değerli anda yakalanmış limon. Nesne hep açıktır, açıkta durur, hep bir eşlikçisi vardır, kapalı töz olarak yok olana dek, insanın inatçı maddeden çıkarmayı becerdiği tüm kullanım erdemleri içerisinde kâra dönüşene dek."

(1971)

"Eleştirel Denemeler" 1964 tarihlidir (yine de, bu derlemede yer alan kimi yazılar 1954’e dek uzanır). 1971 yılındayım. Dolayısıyla burada zaman sorununu ortaya koymak kaçınılmaz (“zaman”, tarihin utangaç, bastırılmış biçimi, anlamını çözemediğimiz sürece tabii).

Fransa’da birkaç yıldır gösterge kavramı, bu kavramın betimi ve süreci etrafında bir araştırma, aynı zamanda da çarpışma hareketinin geliştiğini; bunun göstergebilim, yapısalcılık, anlam çözümlemesi ya da metin çözümlemesi gibi adlar aldığını biliyoruz, çok da önemi yok aslında: Kimileri bunları yalnızca bir moda, kimileri de fazlasıyla geniş ve bayağılaşmış bir kullanım olarak gördükleri için, öyle ya da böyle hiç kimse bu sözcüklerden hoşnut değil; kendi adıma, özel bir kullanım alanını düşünmeksizin ve çeşitlilik içeren kuramsal bir araştırmanın bütününü uygun biçimde belirtmek üzere “göstergebilim” sözcüğünü kullanacağım yine. Öte yandan, Fransız göstergebilimini kısaca gözden geçirmem gerekseydi, ona bir başlangıç çizgisi belirlemeye kalkışmazdım, Lucien Febvre’in (tarihte dönemlendirme üstüne bir yazısında) verdiği öğüde bağlı kalarak, hareketin yayılım önce’sini ve sonra’sını belirleyen merkezî bir çıkış noktası bulmaya çalışırdım daha çok. Göstergebilim için bu tarih 1966’dır; en azından Paris üzerinden konuşursak, aynı yıl araştırmanın en sivri izlekleri arasında, olasılıkla kalıcı, büyük bir harmanlanma gerçekleşmiştir: Söz konusu dönüşüm, göstergebilimsel izleğin, Lacan’cı izleğin ve Althusser’ci izleğin birlikte yer aldığı genç  Les Cahiers pour l’analyse’in çıkışıyla (1966) iyiden iyiye kendini gösterir; dergide bugün hâlâ tartıştığımız ciddi sorunlar ortaya konmuştur: Marksizm ve psikanalizin kavuşması, konuşan özneyle tarihin yeni ilişkisi, metnin kuramsal ve polemik düzeyde yapıtın yerini alışı. Göstergebilimsel tasarıdaki ilk kırınma da bu noktada gerçekleşir: Gösterge kavramının bir süreci; başlangıçta bu tasarının biraz fazla safça üstlenmiş olduğu, 1967’den başlayarak Derrida’nın kitaplarıyla, Tel Quel hareketiyle, Julia Kristeva’nın çalışmalarıyla belirlenmiş olan süreç.
?
Bu dönemeç öncesindeki "Eleştirel Denemeler" göstergebilimin yükseliş dönemi içerisinde kalır. Bana göre bu durum kitabın tam anlamıyla artsüremli, başka bir deyişle akla yatkın (bir anlam, tarihsel bir kavranabilirlik yüklenerek) bir biçimde ele alınması gerektiği anlamına gelmez. Öncelikle, kitabın kendi içinde de çoğulluk her açıdan gözlemlenebilir: Tüm bu metinler çokanlamlıdır (yazar da, hem yazınsal çözümlemeye hem bir göstergeler biliminin taslağına hem de Brecht’çi kuramın savunusuna bağlı kaldığı bu dönemde –1954-1964– aynı çokanlamlılık içinde olmuştur) ve bir araya gelişleri de rapsodiktir: Başlangıçtan itibaren herhangi bir genel anlam arzusu, entelektüel bir “yazgı”yı üstlenme hevesi yoktur: Yalnızca ağır ilerleyen, çoğu yerde kendine bile karanlık bir çalışmanın kopuk parçaları.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.