Düzyazının İnce Sesi

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Düzyazının İnce Sesi, Giorgio Manganelli’nin 1966-1990 yılları arasında yazdığı yazın izleği üzerine yazılarını kapsıyor. Bunlar, tutarlı bir bütün oluşturan, aynı gövdeden dal sürmüş yazılar: Manganelli yazın’a sui generis bir açıdan bakıyor: Yazın’ın “yalan” olduğunu söylüyor, örneğin. Olası bir “Niçin yazıyorsunuz?” sorusuna “Ayakkabılarımın bağcıklarını bağlayamadığım için” yanıtını veriyor. Bu alışılmadık, giderek şaşırtıcı yazıların en belirgin özelliği, derin, yoğun ve şiire yaklaşan dildir: Özenle seçilmiş, ansızın kopup yerlere saçılan bir dizi inci kolye gibi dağılmaya eğilimli sözcükler, alışılmadık, aykırı benzetimler, eğretilemeler... Bir de kuşkusuz Manganelli’nin özgün mizahı. Özellikle yazın üzerine düşünmekten hoşlanan okurlar, kitabın başından sonuna dek, Manganelli’nin düzyazısının ince sesini duyacaklardır.

Öndeyiş

Giorgio Manganelli (1922 - 1990) yirminci yüzyılın en önemli, en özgün yazarlarından biri sayılıyor. Ölümünün ardından daha önce hiç yayımlanmamış yapıtları yayımlanmış, yayımlanmış olanların da art arda yeni baskıları yapılmış, yapılmaktadır. Bu arada, gençliğinde yazdığı şiirlerin yanı sıra, dergilerde kalan yığınla yazı da ölümünden sonra kitaplaştırılmıştır. Şiirler yazmış olmasına karşın, özde bir anlatı yazarı, bir düzyazı ustası olarak ün kazanmıştır. İtalya’nın öncü akımı Gruppo 93’e katılmış olan Manganelli, öncü, fantastik, Calvino ve Eco gibi post-modern bir yazar sayılabilirse de, özgünlüğü, bu özelliklere sahip öteki yazarlardan ayırır onu. Başlıca yapıtları arasında, Le interviste impossibili (Olanaksız Söyleşiler), Letteratura come menzogna (Yalan Olarak Yazın), Esperimento con l’India (Hindistan Deneyi), Cento piccoli romanzi fiume (Yüz küçük ırmak roman), La notte (Gece), Dall’inferno (Cehennemden) sayılabilir. Yapıtları, yalnız İtalya’da değil, başka ülkelerde de, örneğin Fransa’da, Almanya’da, yankılar uyandırmış olan Manganelli’nin hiçbir zaman bir best-seller olmaması, önemli ölçüde, onun güç bir yazar oluşuna bağlanabilir belki de... Bu güçlüğün çeviri söz konusu olduğunda daha da boyutlandığını söylersek çok da abartmış sayılmayız, kanımca. Denebilirse, Manganelli’yi çevirmek olanaksız değilse de, yer yer umarsızlığın sınırlarına varabilen çetin bir uğraştır.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.