- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Dünyanın Çevresinde Yolculuk
-
Özgün Adı:
Voyage autour du monde -
Kategori:
Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar -
Yazar:
Louis-Antoine de Bougainville -
Çeviren:
Ömer Bozkurt -
ISBN:
978-975-08-1642-0 -
Sayfa Sayısı:
352 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Temmuz 2009 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
3. Baskı / Nisan 2021
Yolculuk edebiyatının başyapıtlarıdan sayılan Bougainville’in 1766-1769 yılları arasında gerçekleştirdiği yolculuğunun anlatısı aynı zamanda sömürgeciliğin tarihi olarak da okunuyor.
"Dünyanın Çevresinde Yolculuk", Louis-Antoine de Bougainville (1729-1811), XVIII. yüzyılda Batı Avrupa’da yeryüzü bilgisinin ve bilimlerin gelişimine katkıda bulunan, Aydınlanma Çağı’nın çok yönlü –denizci, kâşif, bilgin, filozof, asker, diplomat- isimlerinden biridir.
Bougainville’in 1766-1769 yılları arasında gerçekleştirdiği yolculuğunun anlatısı, Dünyanın Çevresinde Yolculuk, tarihsel ve edebi niteliklerinin yanısıra, XVIII. yüzyılda denizdeki protokol kuralları, sömürge yönetimleri ve sömürge tarihi hakkında önemli bilgiler vermesi nedeniyle, yolculuk edebiyatının başyapıtları arasındadır.
BİRİNCİ BAŞLIK
La Boudeuse’ün Nantes’tan yola çıkışı, Brest’e uğrayış;
Brest’ten Montevideo’ya rota; Malvinas Adaları’nın
İspanyollara devri amacıyla İspanyol firkateynleriyle buluşma.
1764 yılının Şubat ayında Fransa, Malvinas47 Adaları’na yerleşimin önünü açmıştı. İspanya, bu adaların, Güney Amerika kıtasının bir parçası oldukları gerekçesiyle kendisine bırakılmasını talep etti. Kral tarafından bu hak teslim edildiğinden, oraya gidip yerleşimimizi İspanyollara devretme, ardından da Güney Denizi’ni dönenceler arasından aşarak Doğu Hintelleri’ne gitme emrini aldım. Bu sefer için on ikilik yirmi altı topu bulunan La Boudeuse firkateyninin komutası bana verildi. Uzun seyrimiz sırasında ihtiyaç duyacağımız yiyecekleri getirmek ve sonra da seferimiz boyunca beni izlemekle görevlendirilen L’Étoile adlı yük gemisi de Malvinas Adaları’nda bize katılacaktı. Bu yük gemisinin benimle buluşmasında çeşitli nedenlerle ortaya çıkan gecikme, benim seferimi sekiz ay kadar uzatmıştır.
1766 yılının Kasım ayının ilk günlerinde Nantes’a gittim. Orada La Boudeuse’ün inşaatı yeni bitmişti ve yardımcım Yüzbaşı Duclos Guyot geminin donatımını gerçekleştiriyordu. Ayın 5’inde, donatımı tamamlamak üzere Painbeuf ’ten Mindin’e indik ve ayın 15’inde, La Plata Irmağı’na gitmek üzere bu körfezden yelken bastık. Orada, Ferrol’den 17 Ekim’de yola çıkan iki İspanyol firkateyni, La Esmeralda ve La Liebre ile buluşacaktım. Bu gemilerin komutanı, Katolik Majesteleri adına Malvinas Adaları’nı teslim almakla görevlendirilmişti.
17’si sabahı batı-güneybatı ve kuzeybatı yönlerinden esen şiddetli bir fırtına yedik. Fırtına gece daha da şiddetlendi. Önceleri camadana vurulmuş haliyle rüzgâra karşı gemiyi yerinde tutmamızı sağlayan trinket yelkeninin alt yakası yırtılınca geceyi kuru direk51 ve alt serenler indirilmiş olarak geçirdik. 18’i sabahın dördünde pruva gabya çubuğu yarı boyundan kırıldı, grandi gabya çubuğu ise saat sekize kadar dayandı, sonra o da destemorasının içinden kırıldı ve grandi direğinin kaderini belirledi. Bu sonuncu olay yola devamı imkânsız hale getirdi. Brest’e dönme kararı verdim. 21 Kasım’da oraya vardık. Bu fırtına ve onun armada yol açtığı hasar sonunda, komuta ettiğim firkateynin durumu ve nitelikleri konusunda şu görüşlere vardım:
1. Direklerimizin boyu, çıkacağımız türden bir yolculuk için fazlaydı.
2. Bordanın içe doğru aşırı voltası, çarmıkların ana direklerle oluşturduğu açıyı daralttığından, bu direkler yeterince desteklenmiyordu.
3. Bu belirttiğim kusur, yüklediğimiz çok miktardaki yiyecek nedeniyle almak zorunda kaldığımız safranın niteliğinden ötürü daha da vahim sonuçlar doğuruyordu. İç omurganın iki yanına ve oldukça yakınına dağıtılmış kırk fıçı demir safra, tulumba kuyusunun hemen yanı başında on ikilik on iki top (sadece on dört top güverte üzerine bağlanmıştı) çok büyük bir ağırlık oluşturuyordu. Bu yük ağırlık merkezinin çok altında ve nerdeyse iç omurga üzerinde toplanmış bulunuyor ve biraz yalpa olduğunda direkleri tehlikeye sokuyordu.