- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Cranwell Hatıraları - Bir Havacı Teğmenin Güncesi
-
Kategori:
Edebiyat -
Yazar:
Canip Orhun -
ISBN:
975-08-0832-0 -
Sayfa Sayısı:
240 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ocak 2004
Hava Teğmeni Canip Orhun’un güncesi, İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürerken havacılık ve uçuş eğitimi için gönderildiği İngiltere’ye gitmek üzere trenle Ankara’dan ayrıldığı 1 Mart 1943 günü başlıyor. Canip Orhun güncesinde yalnızca savaş günlerinde gördüklerini, yaşadıklarını aktarmakla yetinmiyor; genç bir subay olarak duygularını, düşüncelerini, tepkilerini de yansıtıyor.
Önsöz
Sevgili Canip Kumandan’ın güzel kızları bir telefon ederek bana geldiler. Mevcudiyetini bildiğim fakat hiç görmediğim, Kumandan’ın İngiltere seyahatı hatıratını yayımlayacaklarını söyleyerek buna benim önsöz yazmamı istediler. Doğal olarak, bu kadar silah arkadaşı varken niye ben, dedim. Onlar da yakından tanıdıkları en eski arkadaşının ben olduğumu söylediler. Bu görevi kabul etmemle beraber bu önsözün yalnız Kumandan’ı değil üç arkadaşı kapsayacağını onlara söyledim.
Ben ve arkadaşlarım Türkiye Cumhuriyeti’nde tamamen Latin harfleriyle öğretim yapan ilk sınıfı temsil ediyoruz. Fakat ben evde okumaya başladığım için imtihanla doğrudan doğruya ikinci sınıfa girmiştim. Babamın beni elimden tutup okula bıraktığı ilk günü hiç unutmuyorum, birdenbire herkesin birbirini tanıdığı fakat benim kimseyi tanımadığım bir sınıfa girmiş oldum. Ayrıca sarı saçlı ve mavi gözlüydüm! Allahtan önemli bir asker olan babam benim saçlarımı üç numara kestiriyordu zaten. Sarışın, mavi gözlü bir çocuğun Davutpaşa 25. İlkokulu’nda ne kadar yabancılık çekeceğini bugünkü nesiller anlamakta güçlük çekerler zannediyorum.
Tam başlangıcını iyi anımsamamakla beraber benim gibi sarı saçlı ve mavi gözlü olan fakat saçları da kesik olmayan rahmetli arkadaşım Münacettin (numarası 167) ve sevgili Kumandan Canip (numarası 17) ve ben Salih (107) birdenbire ayrılmaz üç arkadaş olduk.