- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Büyümüş de Küçülmüş
-
Özgün Adı:
Storie allegre, “L’omino anticipato” -
Kategori:
Doğan Kardeş / Resimli Öykü -
Yazar:
Carlo Collodi -
Çeviren:
Filiz Özdem -
Resimleyen:
Emine Bora -
Yaş Grubu:
8 - 12 yaş -
ISBN:
978-975-08-1872-1 -
Sayfa Sayısı:
56 -
Ölçü:
16,5 x 22 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ekim 2010 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
5. Baskı / Mayıs 2021
2000’li yıllarda yaşayan çocuklara, 1800’lü yıllarda yaşayan bir çocuğun portresi… Vaktinden önce büyümeye heves eden Gigino’nun giyimi kuşamı, ilgi alanları farklı belki… Ama zaman geçse de çocukluk her yerde, her zaman aynı. Başı beladan kurtulmayan Gigino’nun hikâyesini Filiz Özdem çevirdi, Emine Bora resimledi.
“Lafı uzatmadan odasına gitti; iki dakika içinde, yeni boyanmış güzel silindir şapkası başında, sokağa çıkmıştı bile. Sokaktan geçenler dönüp ona bakıyor, gülüyordu:
Ama o hindi gibi kabara kabara yürüyordu, sanki bayrammış gibi mutluydu. Öte yandan, bu dünyada mutluluk denen şeyin kısa sürdüğünü unutmamak lazım: Bizim Gigino da, daha kırtasiyeci dükkânına varamadan, yolda iki haylazla karşılaştı; bunlar Gigino’nun etrafında dönmeye, abartılı hareketler ve yapmacık bir saygıyla onu selamlamaya ve bar bar bağırarak, ‘Azizim, günaydınlar! Aman efendim hoş geldiniz!’ demeye başladılar.
Bu haylazlara katılan yenileri de bağıra çağıra, ‘Aman da ne güzel bir Koca Şapka! Koca Şapka Efendi, başınızdakini şöyle bir çevirseniz!”
Gigino Bey
Onu tanıdığımda on yaşında ya var ya yoktu. Adı Gigino idi.
Güzel bir çocuk sayılmazdı, ama çirkin de denemezdi. Mavi gözlü, mısır püskülü gibi sarı saçlı, hokka burunlu, çöp bacaklıydı.
Şöyle bir bakıldığında, iyi bir çocuk olduğu söylenebilirdi. Okulda harikalar yaratmasa da, öğretmeni ondan memnundu. Evde ise annesinin gözbebeği, babasının sağ koluydu. Ablaları, ağabeyleri, ola ki Gigino’nun saçının bir teline zarar vermeye kalkışsınlar! Kıyamet kopardı.
Bu çocuğun en kötü huyu neydi biliyor musunuz? İster inanın, ister inanmayın ama en fena huyu çocuk olmaktan utanmasıydı; bir an önce bir delikanlı olmak, gerçek bir erkek olmak istiyordu!