- A-Z
- KONU DİZİNİ
- Cogito
- Çizgi Roman
- Delta
- Doğan Kardeş
- Ansiklopedi
- Bilim
- Çocuk Çizgi Roman
- Deneme
- Destan
- Dünya Klasikleri
- Efsane
- Eğitim
- Etkinlik
- Gençlik
- Gezi
- Hikâye-Öykü
- İlkgençlik
- Klasik Dünya Masalları
- Masal
- Mitoloji
- Modern Dünya Klasikleri
- Okul Çağı
- Okul Öncesi
- Oyun
- Resimli Öykü
- Resimli Roman
- Resimli ve Sesli
- Roman
- Romandan Seçmeler
- Röportaj
- Seçme Denemeler
- Seçme Öyküler
- Seçme Parçalar
- Seçme Röportajlar
- Seçme Şiirler
- Seçme Yazılar
- Şiir
- Edebiyat
- Anı
- Anlatı
- Biyografi
- Deneme
- Derleme
- Eleştiri
- Gezi
- Günce
- İnceleme
- Libretto
- Mektup
- Mitoloji
- Modern Klasikler
- Otobiyografi
- Oyun
- Öykü
- Polisiye-Gerilim
- Roman
- Senaryo
- Söyleşi
- Yaşantı
- Yazılar
- Genel Kültür
- Halk Edebiyatı
- Masal
- Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
- Koleksiyon Kitapları
- Lezzet Kitapları
- Özel Dizi
- Sanat
- Kare Sanat
- Sergi Kitapları
- Şiir
- Türk Şiir
- Tarih
- XXI. Yüzyıl Kitapları
- Sosyoloji - Sağlık
- TEKRAR BASIMLAR
- YENİ ÇIKANLAR
- ÇOK SATANLAR
Bir İmparatorluk Çökerken...
-
Kategori:
Edebiyat / Anı -
Yazar:
Cahit Uçuk -
ISBN:
978-975-363-412-9 -
Sayfa Sayısı:
500 -
Ölçü:
13.5 x 21 cm -
YKY'de İlk Baskı Tarihi:
Ağustos 1995 -
Tekrar Baskı Sayısı / Tarihi:
17. Baskı / Mart 2019
Artık çarpıtılmaya yüz tutan yakın tarihimizin birinci elden tanıklığı, yıllardır beklenen tekrar baskısıyla yeniden raflarda...
Cahit Uçuk, anılarında, Selanik ve İstanbul’un ahşap konaklarındaki görkemli yaşamı, işgal yıllarını, ülkeyi kaplayan kara bulutların arasından yeni bir devlet kurmaya çalışan idealist insanların çabalarını ve unutulmuşluğunu anlatıyor.
Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk kadın yazarlarından biri olan Cahit Uçuk’un anılarında anlattığı sadece onun değil, hepimizin geçmişi.
Geminin lüks mevkileri Enis Paşa ailesine tutulmuştu. Birinci mevkiler Paşa'nın himayesindeki memurlara, üçüncü mevkiler ise uşaklar, arabacılar seyisler, ağalar, ahçılar ve yamakları için ayrıltılmıştı. Yolculuğun daha ilk dakikalarında Enis Paşa Konağı'nın aşçıbaşısı Hasan Ağa, Hadiye'nin diktirdiği beyaz önlüğü ve uzun beyaz aşçı külahını başına geçirmiş, çırakları da mutfak giysilerini giymişlerdi. Vapurun mutfağına dalıp ilk önce orayı şartlamışlardı. Sonra vapur mutfağının kap kacağı, konaktan gelen mutfak araç gereçleriyle yer değiştirmiş ve ardından işbaşı yapılmıştı. İlk günün Türk ve Müslüman yemekleri bu biçimde ortaya çıkmıştı. İçinde haram bir nesne bulunmayan bu yemeklerin aktarıldığı sahanlar ve tabaklar, aşçıbaşı ve çırakları tarafından yemek salonun kapısına kadar getirilmişti. Orada sofracıbaşı ve halayıklar tarafından teslim alınıp servis edilmişti....