Bıçkın ve Orta Halli / Cinayet, Ülke, Cinnet

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

“Nerede yazı varsa, orada bir gözetleyen, dolayısıyla şiddet vardır.” Cinnete tutulmuş ülke... Yay, tokmak ve tabancayla öldürülen Alevi hallaç... Sünni geleneklere göre yapılan tuhaf cenaze töreni... “Tüyler ürpertici cinayet”in izini süren meraklı Ömer ve –katil olduğu söylenen– Edip arasında yaşanan med cezir... Bir yüzü günlük, öbür yüzü roman (ya da hatıralar) olan defter, bir tür tutanaktır: Cinnetin ve cinayetin tutanağı! “Pica ve Elit” bu tuhaf karmaşa içinde kendi cinnetlerini yaşarlar... Ömer için cinnetin/cinayetin izini sürmek, kendini bulmaya çalışmaktır. Bu meraklı yolculuk sırasında yazı göçebeleşir, dil kayar, sonuç: eklü ve tennic! İbrahim Yıldırım, anlatının yeni olanaklarını kullanarak alışılmadık bir yapı kuruyor. Bıçkın ve Orta Halli, bir tür polisiye: Kanlı, meraklı, atak bir roman...

28 Ocak 1994, Ada Kapağında Vaka Takdimine Ek yazan defterin, Yay ve Tokmak adını verdiğim, yüz sayfalık birinci kısmını bugün bitirdim. Az sonra çantamı toplayıp kente döneceğim. Adaya ekim ayında gelmiştim. Bir aylık çalışmayla defterdeki her şeyi çözüp, yazıp, kotarırım sanıyordum; yanılmışım: ocak ayı bitmek üzere; okunup yazılacak en az iki yüz sayfa daha var! Öte yandan, bana bu defteri redakte etmem ricasıyla ileten doktorun bilimsel çalışmasını geciktirmiş olmaktan dolayı tedirginim: belki de genç bilim adamı, benim yüzümden mesleğinde daha geç ilerleyecek! Aslında ağır kanlı biri değilimdir: hızlı okur, hızlı düşünür, hızlı yazarım... Ama bu kez, (5) önemli nedenden dolayı yavaş çalışmak zorunda kaldım.. (1): Defterin sayfalarını, kimi zaman roman diye adlandırdığı hatıralarıyla dolduran kişi –ya da yazar– günlük de tutmuş: hatıralar (roman) ve günlük kimi zaman iç içe geçmiş! Dahası, Pica ve Elit adı verilen kişilerin konuşmaları, sayıklamaları da karışmıştı yazıya. Dolayısıyla yazılanları anlamam haftalarca sürdü. (2): Hatıralarını tüyler ürpertici bir cinayet’in izini sürerek anlatmaya çalışan Ömer adlı kişi, yazdıklarının –bana defteri ileten doktor tarafından– okunacağını bildiğinden, bazı şeyleri saklamış, bazı şeyleri göndermeler yaparak anlatmış (olabilirdi)! Bu olasılık beni nedense kışkırttı, yazı’nın şifresini çözmeye yeltendim. (3): Defterdeki her şey o kadar karışıktı ki, doktor dostum kolayca okusun, Ömer’i anlayıp iyice kavrasın diye çok uğraştım; günlerce yazı’yı en iyi gösterecek teknik için çalıştım, bilgisayarımda aşağıdaki gibi bir sayfa düzeni yaptım: günlük/boldddddddddddddddddddddddddd dddddddddddddddddddddddddddddddddd dddddddddddddddddddddddddddddddddd dddddddddddddddddddddddddddddddddd hatıralar ya da roman/lightttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt Pica/ bolddddddddddd ddddddddddddddddd Elit/boldddddddddddd ddddddddddddddddd Deftere aktarılanlar/ light/ttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt tttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt (4): Defteri okurken ve onu temize çekerken, sanki Ömer’i gözetliyormuşum duygusuna kapılıp, tedirgin oldum... Bundan dolayı sık sık, evden çıkıp adada dolaştım, zaman yitirdim... Dahası okuyup yazdıklarımdan sürekli kuşkulanıp nerede yazı varsa orada bir gözetleyen, dolayısıyla şiddet vardır diye işkillendim: vesvese insanı yavaşlatan bir şey! (5): Fırtınalar, patlayan deniz, martıların sinir bozucu çığlıkları, pazar günleri duyduğum çan sesleri; ıssızlık, kimsesizlik ve yazı’dan ruhuma sızan yeis... Bunlar da diğer (4) neden kadar belirleyici oldu! Eliniz kalem tutuyorsa ve işsizseniz kimi dostlarınızın bazı isteklerine yanıt vermek zorunda kalıyorsunuz. Birkaç hafta içinde redakte ederim diye aldığım defterden henüz kurtulamadım. Kurtulacağım da yok. Dahası kurtulmak istemiyorum. Kente Yay ve Tokmak kısmında karşılaşıp, altını çizdiğim bazı özel isimler hakkında ayrıntılı bilgiler edinmek için gideceğim: adadaki kitaplığım yetersiz! Öte yandan, benden yardım isteyen doktor dostumdan, özür dileyip, yukarıda sıraladığım gecikme nedenlerimi uygun bir dille anlatıp birinci kısmın bir kopyasını vereceğim.

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.