Amadeo Modigliani'nin Olağanüstü Kısa ve Garip Hayatı

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Amadeo Modigliani... Açlık ve yoksullukla örülü yaşam koşullarında otuz dört yıl yaşadı... Birçok tablosunu kan tükürerek yaptı... Sanatının değeri hiç anlaşılmadı... Yapıtlarının çoğu çevresindeki insanların elinde kayboldu... Uyuşturucular fiziksel ve ruhsal acılarını dindirmeye yetmedi... Ölümünden sonra ressam olan karısı da arkasında iki yaşındaki kızları Jeanne'ı bırakarak intihar etti. Türkçe'de yayınlarımız arasından çıkan Bosnalılar kitabıyla tanıdığımız Velibor Çolic, Modigliani'nin yaşamını tıpkı ressam gibi değişik tarzda, bir "mozaik roman" olarak yazdı. Camus, Borges, Sartre, Ponente, Basler, Georges, Vlaminck, Arnason, Kafka'dan yaptığı alıntılarla biçimlenen roman, Modigliani kadar farklı.

"Artık çok yorulmuş Renoir'ın atölyesinde yalnız, ruhunu teslim ettiği bu 3 Aralık 1919 gününün çivi gibi bir gecesinde, Amodeo Modigliani (1884-1920), çağdaşlarının çağırdığı adla 'Livourne'lu küçük Yahudi', kara kalemle ve uyumlu çizgilerle, güzel bir yaşlı kadının, annesi Eugenie Garsin-Modigliani'nin uzun ve solgun yüzünü çiziyordu. Masanın üstünde, eskizlerin bulunduğu karton kutunun yanında, bir şarap şişesi. Dışarısı, buz tutmuştu. La Grande Chaumiere sokağı, eski anlatılarda ve masallarda söylendiği gibi, kış giysilerini giymişti. Ressam öksürüyordu. Günlük sakalının, bahar çimenleri kadar hızla uzadığını hissediyordu yüzünde. Modigliani, sanki artık bu dünyada değilmiş gibi, anıların ve gölgelerin dünyasına göçmüş gibi sanki, en ufak bir ses çıkarmaksızın, kalemini masaya koydu. Yatağa yaklaştı ve derinden iç çekerek elbiseleriyle yattı. Soluk alışlarının düzenli ve sakin bir hışırtıya dönüştüğü, uykuya gömüldüğü anda, bir yıldız, en parlak olanı, Paris göğünden ayrıldı ve düştü. Renoir."

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.