Alnımın Çizgilerindesin Memleketim - Nâzım Hikmet'in Yolculuk Fotoğrafları

PAYLAŞ
SATIN AL YORUM YAZ
Kitap Akrabalıkları

Nâzım 111 yaşında
“Alnımın Çizgilerindesin Memleketim” Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları Sergi Kataloğu

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Nâzım Hikmet’in doğumunun 111inci, ölümünün 50. yıldönümü için M. Melih Güneş tarafından hazırlanan“Alnımın Çizgilerindesin Memleketim”- Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları kataloğu, Nâzım Hikmet’in “rüyalarımın memleketi” diye adlandırdığı Moskova’ya üçüncü gidişinden sonraki 1951-1963 yılları arasındaki SSCB, Doğu Almanya, Fransa, İtalya, Polonya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, İsveç, Çin, Lübnan, Küba gibi ülkelerde çekilmiş fotoğraflarını kapsıyor. Katalog adını Nâzım Hikmet’in “Yine Memleketim Üstüne Söylenmiştir” şiirindeki bir dizeden alıyor. 

Katalogdaki tüm fotoğraflar, Nâzım Hikmet üzerine çalışmalarıyla tanınan mimar M. Melih Güneş tarafından, Vera Tulyakova Hikmet Arşivi, Rusya Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivi ile başka ülkelerdeki ve kişilerdeki arşivlerden yıllar içinde bir araya getirilerek oluşturuldu. Nâzım Hikmet’in Türkiye’den ayrıldıktan sonraki yıllarını ve yolculuk yaptığı ülkelerdeki çekilmiş fotoğraflarında hiç bilinmeyen fotoğraflar ve anlar da yer alıyor.Pekin’deki kongrede yüzlerce delegenin ortasında elinde bastonuyla oturan, oyuncuların el falına bakan ve herkesi kahkahalara boğan, bir çocuğa şefkatle sarılan, karısına aşkla bakan, her sayfasında ve bazı fotoğrafların önüne ya da arkasına yazığı ithaflarla Nâzım Hikmet’in adeta canlandığı, yaşatıldığı fotoğraflar arşivlerden titizlikle aranıp bulunmuş ve yine aynı titizlikle bir boşluğu dolduran, Nâzım Hikmet adına kurulması umut edilen bir müzeye kaynak olabilecek önemli bir yayıma dönüştürülmüş.
Katalogta bir sunuş yazısı M. Melih Güneş Nâzım Hikmet’in 1951-1963 yıllarında Moskova dışına yaptığı yolculukları da kapsayan bir zamandizin hazırlamış. Katalog ve zamandizinde, fotoğrafların çekildiği yıllarda yazılmış belli başlı bir kaç şiirine de yer verilmiş.

Türkiye’den Niçin Kaçtım

Nâzım Hikmet

Türkiye’de okuyucularıma ve beni sevenlere, yurttaşlarıma, gerçek Türk yurtseverlerine bir hakikati açıklamak istiyorum: Ben eğer Türkiye’mden çıkmasaydım öldürülmüş olacaktım, gayet basit. Biliyorsunuz, birbiri ardınca on üç sene hapiste yattım. Bu on üç senelik hapis doğrudan doğruya işlediğim bir suçun karşılığı değildi. Uydurulmuş bir suçun, omuzuma yüklenen bir suçun cezasıydı. Bu yetmiyormuş gibi, hapisten çıktıktan sonra elli yaşıma basmama ancak bir yıl varken ve yüreğim dehşetli hastayken beni askere almak istediler, yani kırk dokuz yaşında on üç yıl hapiste yatmış bir insanı askere almak istediler. Ben askerden kaçan adam değilim. Ama o yüreğimle askere gitmek, talim meydanına çıkmak, basit bir nefer olarak talim meydanına çıkmak, elbette ki basit bir neferliğin büyük şerefi var, fakat bu şerefi hayatımla ödemem demekti. Sonra, yine haber aldığıma göre, beni sadece askere alacak değillerdi. Askere almak bahanesiyle harcayacaklardı, sonra, “Nâzım Hikmet askerden kaçtı ve kaçarken öldürdük” diyeceklerdi. Şimdi burada açıklayamam vesikalarını, fakat Menderes hükümetinin bana böyle bir tuzak kurduğuna dair elimde gayet kuvvetli vesikalar var, gün gelince bu da ortaya çıkar. Onun için, elbette ki memlekette kalsaydım, aranızda bulunsaydım çok faydalı olurdum, ama cesedim memlekette kalsaydı, size şimdi yaptığım hizmeti dahi yapamazdım.

[Türkiye’de yayımlanışı: Tiyatro 76, 16.11.1976]

* E-posta adresiniz hiç kimseyle paylaşılmayacaktır.